Adana’da yangın çıkan koğuştaki çocuklar tedirgin!

27.01.2017 – Dihaber

Aynı cezaevine konuldular

cropped-490-2541.jpg

ADANA – Adana E Tipi Kapalı Cezaevi Çocuk Koğuşu’nda yaşanan yangında yaralanan çocukların tekrardan aynı cezaevine gönderildiğini kaydeden Adana Barosu Cezaevi Komisyonu Başkanı Av. Tugay Bek, çocukların ciddi bir travma yaşadığını belirti.

Adana E Tipi Kapalı Cezaevi Çocuk Koğuşu’nda kalan çocukların 18 Ocak’ta yatakları ateşe vermesiyle çıkan yangında Muhammed Erdoğan ve Ferhat Kaya yaşamını yitirirken, 1’i ağır 3 tutuklu çocuk ile 5 infaz koruma memuru yangından etkilenerek yaralandı. Yangın nedeniyle Adana Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında yaralanan 3 tutuklu çocuk ile bazı infaz koruma memurlarının ifadeleri alınırken, soruşturma ise devam ediyor.

BİR ÇOCUK YAŞAM MÜCADELESİ VERİYOR

Adana E Tipi Kapalı Cezaevi Çocuk Koğuşu’nda yaşanan yangının sebebini bilmediklerini ifade eden Adana Barosu Cezaevi Komisyonu Başkanı Av. Tugay Bek, yangın çıktığı koğuşta 6 tutuklu çocuğun kaldığını ve bu çocuklardan 2’sinin yaşamını yitirdiği ve Mehmet A. adlı tutuklu çocuğun ise yaşam mücadelesi verdiğini aktardı. Tedavileri biten 3 tutuklu çocuğun cezaevine tekrardan gönderildiği ve bu çocuklardan birinin Sincan Çocuk Cezaevi’ne sevk edildiğini anlatan Bek, dün çocuklarla cezaevinde görüştüğünü anlattı.

‘SERBEST BIRAKILMALIYDILAR’

Yaralanan tutuklu çocukların tekrardan cezaevine gönderilmesine tepki gösteren Bek, çocukların tutuklu yargılanması meselesinin tekrardan tartışılması gerektiğini anlattı. Bek, “Suçları ve suçlamaları her ne olursa olsun çocuklara yönelik tutuklanmanın başlatılmaması gerekirdi. Tutukluluğun esas alınmaması gerekirdi. Hiç bir şart ve koşul altında çocukların cezaevine konulmaması gerekirdi. Ne yazık ki yangından sağ kurtulan çocuklar tekrardan cezaevine gönderilmesi dahası bu travmayı yaşadıkları cezaevine konulmasının da çok üzücü olduğu kanaatindeyiz” dedi.

‘ÇOCUKLAR TRAVMA HALİ İÇİNDE’

Çocukların halen yaşadıkları olayın şokunda olduğunu ifade eden Bek, çocukların kendilerini ifade etmekte zorlandığını aktardı. Bek, “Çocukların yanı başlarında başkaca çocukların ölümlerine tanık olması psikolojik olarak üstesinden gelinmesi kolay bir sorun değil. Biz çocukların içerisinde bulunduğu ruh haline nazaran derhal bu çocukların salı verilmesi kanaatindeyiz. Eğer bir cezaevinde tutulacak ise yangının meydana geldiği cezaevine değilde başka bir cezaevine nakledilmesi kanaatindeyiz” şeklinde konuştu.

‘DAYAK MAKUL VE NORMAL!’

Çocukların konuşmaktan çekildiğini ve baskı altında olduklarını düşündüğünü söyleyen Bek, “Özellikle biz çocuklardan şunu öğrenmeye çalıştık; gerçekte o koğuşta ne yaşandı, yangından önce çocukları bir nevi intihar denilecek bir koşula sürükleyen nedenler nelerdi? Bunu ortaya koymaya çalıştık ve bunu irdelemeye çalıştık. Yazıkki çocuklar ketum bir durum sergileyerek koğuşlarında yaşadıkları ve cezaevinde yaşadıklarını bizden sakladılar. Gizleme gereği duydular hala çocuklar korku ve baskı altında olduğu kanaatindeyiz. Bizim ısrarlı sorularımız karşısında çocuklar cezaevi girişinde dayağa maruz kaldıklarını ancak ‘bir iki tokattan bir şey olmaz abi olur böyle şeyler’ gibi yaşadıklarını da makul ve normal karşılayan bir yaklaşımda olduğunu gördük. Yine dayak veya başka şeyler yaşanıyor mu dediğimizde, aynı çocuklar bize, ‘yaramazlık yapan olursa bağıran olursa gardiyanlar dövüyor. Ama beni hiç dövmediler. Zaten beni dövemezler, ama yaramazlık yapanı dövüyorlar, hak edeni dövüyorlar abi’ şeklinde bize yanıtlar verdiler ve bu tür cevaplara tanık olduk” dedi. Bu şartlar altında çocukların vermiş olduğu beyanlara da çok fazla itibar etmenin mümkün olmadığını dile getiren Bek, “Bir an önce bu çocuklar salıverilmeli ve gerçekte cezaevi koşullarında ne yaşandığını bir kez de çocukların özgür bırakıldığı ortamda kendilerinden dinlenmesinde fayda var” dedi.

‘KAMERALAR OLAYI AYDINLATACAK’

Bu tür travma yaşanan çocuklara psikolojik ve sosyal destek verilmesi gerektiğini ancak verilmediğini söyleyen Bek, Adana Barosu olarak soruşturmayı takip ettiklerini ve savcının sadece olayı “ateşi kimin yaktığı” sorularından ibaret soruşturmayı yürüttüğünü belirtti. Bu olayın daha derinlikli bir şekilde irdelenmesi gerektiğini anlatan Bek, çocukların orada ne yasadığını ve bu yangına kendilerini iten nedenlerin irdelenmesi gerektiğini aktardı. Bek, “Yangına zamanında müdahale edilip edilmediği gerekli önlemlerin alınıp alınmadığını bunların soruşturma süresi içerisine tekrar irdelenecektir. Bu koşulda şu aşamada sağlıklı bir bilgiye sahip değiliz. Konuşmuş olduğumuz çocuklar ile duman etkisi ile kısa bir sürede baygınlık geçirdiklerini tekrardan hastanede kendilerine geldiklerini beyan ettiler. Müdahalenin ne kadar sürede olduğu hususunda bilgilerinin olmadığını belirttiler. Soruşturma içerisinde cezaevinin iç güvenlik kamerasının kontrol edilmesi ile yangının başlangıcı ile müdahale için geçilen zamana bakıldığında bu husus aydınlığa kavuşacağını düşünüyoruz.
Savcılığın bu konu ile ilgili bir açıklaması yok kimlerin açığa alındığına dair bir bilgimiz yok bu soruşturmaya müdahil olup ayrıntılı bir rapor hazırlamayı düşünüyoruz” dedi.

‘BAĞIMSIZ DENETİM SAĞLANMALI’

Adana E Tipi Kapalı Cezaevi başta olmak üzere birçok cezaevinin darp, işkence ve kötü muamele iddiaları ile sürekli gündeme geldiğini ifade eden Bek, “Cezaevindeki işkence ve kötü muamelenin önüne geçebilmenin bir koşulu da cezaevinin sivil denetime açılmasıdır. Bilhassa barolara cezaevlerinde denetim yapma hakkının tanınması gerekir. İçerdeki tutuklu ve hükümlülerin avukatlarına ve aile ile yakınlarına ulaşabilmesinin önündeki engellerin ve kısıtlamaların bir bütün olarak kaldırılması gerekir. Bu tür koşullarda buna ek olarak işkence ve kötü muamelede bulunan kamu görevlilerine yönelik cezasızlık kültürünün son bulması gerekir. Bunların gerçekleşmesi durumunda işkencelerin cezaevlerinde ve hayatımızdan tamamen silineceği kanaatindeyiz” şeklinde konuştu.

Yorum bırakın

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Yukarı ↑